2014 yılında, Van Cleef & Arpels planetaryumun boyutarını bileğin ölçeğine uygun şekilde küçültmek üzere işe koyuldu. Bunun sonucunda, Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin yörüngelerini betimleyen ve son derece kompleks bir saat olan Midnight Planétarium™ ortaya çıktı.

Planétarium koleksiyonunun lansmanından sekiz yıl sonra, 2022'de Van Cleef & Arpels imza bir konsept haline gelen bu parçayı yeniden ziyaret ederek, Astronomy™ evrenini zenginleştiren yeni bir Extraordinary Object™ tasarımı sunuyor.

2023 yılında Maison, yeni bir materyal kombinasyonuyla farklı bir otomaton versiyonu sunuyor. 500 altın sap üzerine yerleştirilmiş sarı safirler, spessartite garnetler ve pırlantalarla süslenerek, Güneş'e derinlik ve hafiflik etkisi kazandırıldı. Göklerin genişliğini çağrıştıran siyah aventurin cam diskler, kadranın içine eşmerkezli olarak konumlandırıldı; bunlardan yedisi mekanizma tarafından ayrı ayrı hareket ettiriliyor. 

2025'te koleksiyon, ışıltılı tonlarda materyallerin bir kombinasyonunu içeren yeni bir Olağanüstü Obje ile genişliyor.

Etkileyici boyutlarıyla göze çarpan (50 cm yükseklik ve 66,5 cm çap), Planétarium otomaton, Güneş ve sistemindeki dünyadan görülebilen gezegenlerin çoğunu temsil eder: Merkür, Venüs, uydusu Ay ile birlikte Dünya, Mars, Jüpiter ve Satürn. Her gök cismi, gerçek dönüş hızıyla hareket ediyor.

Kayan bir yıldız, kristal bir melodi eşliğinde gezegenleri gerçek bir baleye sürüklüyor. İki gezegenden biri doğal yörüngesinin ters istikametinde hareket ederek, sahnenin bütününe peri masallarını andıran bir şiirsellik katıyor.

Herhangi bir zamanda altı gezegenin hareketini Güneş'in etrafındaki pozisyonlarına sadık kalarak betimlemek için, bu masaüstü objeleri çok karmaşık bir mekanik mekanizma kullanır. Van Cleef & Arpels tarafından geliştirilen bir planétarium modülü ve isteğe bağlı animasyon ile, yıldızların istenildiği kadar dans etmesine de olanak sağlar.

Otomatonun özel üflemeli küresinin altında şiirsel bir sahne canlanıyor. Animasyon başladığında, altın, pırlanta ve Mystery Set™ yakutlardan oluşan bir kayan yıldız bir kapakçıktan çıkar ve 24 saatlik bir kadran üzerinde saat ve dakikaları göstermek üzere uçar. Parçaların tabanında, birkaç kadran birbiri ardına sıralanır: saat/dakika, gündüz/gece, gün, ay ve yılı gösteren bir perpetual takvim ve son olarak güç rezervi. Otomatonun 15 çanlı zili de bir kapının ardından görülebilir.

Van Cleef & Arpels, gökyüzüne bakmanın verdiği huşu duygusunu uyandırmak için, geleneksel mücevher yapımından elde edilen değerli taşları ve süs taşlarını bir araya getirerek materyalleri özenle seçti ve işledi. 

Extraordinary Object koleksiyonunun bu yeni parçasında, Güneş 500'den fazla altın sap üzerine yerleştirilmiş pembe altın motifler, spessartite garnetler, sarı safirler ve pırlantalardan oluşan bir çekirdeğe sahiptir. Mekanizmadaki bir titreşim cihazı sayesinde otomaton animasyonu sırasında titreşir. Bu mücevher tekniği, motifin en ufak bir harekette titreşmesini sağlayarak taşların ışıltısını vurgular.

Gezegenler üç boyutlu olarak Güneş'in etrafına yerleştirilmiştir. Hepsi, 18. yüzyıl gök haritalarından ilham alan ve üzerlerine isimlerinin kazındığı altın bir kurdele ile süslenmiştir. Resmi mitolojik semboller tamamlıyor: Venüs için deniz kabukları, Mars için oklar ve Jüpiter için şimşekler. Merkür, beyaz altın ve mavinin farklı tonlarında safirlerle çevrili bir kalsedon ile temsil edilirken, Venüs, pembe altın ve pembe safirlerle birlikte pembe kuvarsın yumuşak nüanslarıyla süslenmiştir. Dünya ise yeşil jasper ile temsil edilmiş ve iki ton safir ile zenginleştirilmiştir. Dünya'nın yörüngesinde dönen Ay'ın tanıdık ışıltısını, objenin koyu mavi arka planıyla kontrast oluşturan bir inci yansıtıyor. Bir ay taşının turuncu tonları Mars'ı süslüyor, sıcaklığı pembe altın ve pembe safir kombinasyonuyla vurgulanıyor. Jüpiter, sarı altın ve pırlanta çerçeveli bir jasper kalbi sergilerken, Satürn siyah ambere öncelik tanıyor; halkalarında ise beyaz altın ve safirler harmanlanıyor. 

Kozmosun derinliğini çağrıştırmak için, yıldızlarla süslenmiş on beş lapis lazuli disk, pembe ve beyaz altın ile kakma olarak işlenmiş ve kapalı montürlü pırlantalarla bezenerek kadranın içine eş merkezli şekilde yerleştirilmiştir. 

Gezegenler ve kayan yıldızlar ışıltılı bir ortamda kendi hızlarında hareket ediyorlar. Obje iki farklı duyguyu doğuruyor; evrene dalıp gitmenin ve zanaatkarlığın güzelliği.